Finansal Muhasebede "Etik Sorun" Nedir?

Muhasebe etiği, finansal bilgilerin hazırlanması, sunulması ve açıklanması konusunda nasıl iyi ve ahlaki seçimler yapılacağına ilişkindir. 1990'lar ve 2000'lerde bir dizi finansal raporlama skandalı bu konuyu ön plana çıkardı. Muhasebe etiğinde sunulan bazı konuların bilinmesi, kendi işinizde gerçekleştirdiğiniz eylemlerin bazı etkilerini göz önünde bulundurduğunuzdan emin olmanıza yardımcı olabilir.

Sahte Finansal Raporlama

Son yirmi yıldaki muhasebe skandallarının çoğu sahte finansal raporlamaya odaklanmıştır. Sahte finansal raporlama, finansal tabloların şirket yönetimi tarafından yanlış beyanıdır. Genellikle, bu yanıltıcı yatırımcıların niyeti ve şirketin hisse fiyatı korumak amacıyla yapılır.

Yanıltıcı finansal raporlamanın etkileri kısa vadede şirketin hisse senedi fiyatını artırabilirken, uzun vadede neredeyse her zaman kötü etkiler doğar. Şirket finansmanına bu kısa vadeli odaklanma bazen "miyop yönetimi" olarak bilinir.

Varlıkların Yanlış Kullanımı

Bireysel çalışan düzeyinde, muhasebedeki en yaygın etik sorun varlıkların yanlış tahsis edilmesidir. Varlıkların yanlış tahsis edilmesi, şirket varlıklarının şirket çıkarlarından başka bir amaç için kullanılmasıdır. Aksi takdirde, hırsızlık veya zimmete geçirme olarak bilinen, varlıkların yanlış yere taşınması, şirketin hemen hemen her düzeyinde ve hemen hemen her derecede gerçekleşebilir.

Örneğin, üst düzey bir yönetici şirkete bir aile yemeği iş masrafı olarak alabilir. Aynı zamanda, bir hat seviyesi üretim çalışanı, kişisel kullanım için ev ofis malzemelerini alabilir. Her iki durumda da varlıkların yanlış tahsis edilmesi meydana geldi.

Açıklama İhlalleri

Sahte finansal raporlamanın bir alt konusu olarak ifşa ihlalleri etik ihmal hatalarıdır. İşlemleri kasıtlı olarak, genel kabul görmüş muhasebe ilkelerine uygun olmayan bir şekilde kaydetmek, sahte finansal raporlama olarak kabul edilirken, şirkete yatırım konusundaki kararlarını değiştirebilecek bilgileri yatırımcılara ifşa etmemek de sahte finansal raporlama olarak kabul edilebilir. Şirket yöneticileri ince bir çizgide yürümek zorundadır; Şirketin tescilli bilgilerini korumak yönetim için önemlidir. Bununla birlikte, eğer bu bilgi önemli bir olayla ilgiliyse, bu bilgiyi yatırımcılardan saklamak etik olmayabilir.

İhlal Cezaları

2002 yılı Sarbanes-Oxley Yasası'nın yürürlüğe girmesinden bu yana muhasebe etiği yasalarının ihlal edilmesine ilişkin cezalar büyük ölçüde artmıştır. Bu yasa, finansal kayıtları değiştirmek, bilgi yok etmek, soruşturmaya müdahale etmek ve düdük üfleyiciler için yasal koruma sağlamak için sert cezalara izin verir. Ayrıca, yöneticilerin şirketlerinin yanlış bildirilmesinden cezai olarak sorumlu tutulması da mümkündür. Muhasebe etiği daha önce önemli bir husus değilse, Sarbanes-Oxley Yasası'nın sağladığı yüksek riskler kesinlikle ön aittir.

Popüler Mesajlar