İşletmenin Finansal Temelleri
Bir şirketi kurmanın ve yönetmenin en önemli alanlarından biri işin finansal temellerini anlamaktır. Günlük olarak önemli finansal kararlar almanız gerekecektir. Mali sorunlarınızı muhasebecileriniz ve iş ortaklarınızla tartışmanız için ihtiyaç duyacağınız bilgiyle kendinizi donatmanın en iyi yolu işletme finansı temellerine aşina olmaktır.
Özkaynak ve Borç Finansmanı
Özkaynak finansmanı, Küçük İşletmeler İdaresi'ne göre finansmanı sağlamak için şirketinizde mülkiyet hissesinin satışıdır. Genel olarak, bu, halka açık bir şirket tarafından hisse senedi ihracını veya şirketteki hisselerin bir özel şirket ise, bir yatırımcı veya yatırımcı grubuna satılmasını içerir. Borç finansmanı, şirkete herhangi bir kontrol ilgisinden vazgeçmeden kredi alma işlemidir. Her iki finansman şekli de etkilidir, ancak çok farklı şekillerde çalışırlar. Borç finansmanı, şirketinizin yönetim kontrolünü paylaşmanızı gerektirmezken, hisse senedi finansmanı bazı kontrollerden vazgeçmenizi gerektirebilir. Ortak hisse satın alan yatırımcılar şirket kararlarında oy kullanacaktır. Bir şirkette özel hisse satın alan risk sermayesi kapitalistleri gibi yatırımcılara yatırım karşılığında şirket meselelerinde yönetimsel söz vermek istenebilir.
Finansal raporlar
Bir işletmeyi yönetirken, birçok finansal rapordan geçmeniz gerekebilir. ABD Ticaret Bakanlığı Azınlık İş Geliştirme Ajansı'na göre, düzenli olarak gözden geçirmeniz gereken en yaygın üç mali rapor, kar ve zarar tablosu, nakit akışı tablosu ve şirket bilançosu. Kâr ve zarar tablosu, genellikle aylık veya üç ayda bir olmak üzere belirli bir süreyi kapsayan ve paranın şirkete nasıl girdiğini ve ne zaman gittiğinde nereye gittiğini gösterecek bir özet rapordur. Nakit akış tablosu, kar zarar tablosunun daha ayrıntılı bir versiyonudur. Nakit akışı tablosunun avantajı, işletmenizin hangi alanlarının kar sağladığını ve hangilerinin para kaybettiğini size gösterebilmesidir. Bilanço, şirketin bütün varlıklarının yükümlülüklere kıyasla yıllık özetidir.
Yatırım getirisi
Bir işletme sahibi, CSO.com'daki iş uzmanı Michael Fitzgerald'a göre, şirketi için herhangi bir yatırım yapmadan önce, yatırım geri dönüşü raporu oluşturmayı alışkanlık haline getirmelidir. Yatırımın geri dönüşü, bir yatırımın ilk yatırım ilkesinin ödenmesinden sonra elde edeceği kardır. Büyük bir potansiyel yatırım getirisi görüyorsanız, o zaman belirli bir finansal hamle kuvvetle düşünülmelidir. Finansal bir hamle yapılmadan önce düşük bir yatırım getirisi veya tahmini bir zararın gerekçelendirilmesi gerekir. Bazı durumlarda, bir proje için düşük yatırım getirisi, diğer alanlarda yüksek yatırım getirisine neden olabilir. Örneğin, bilgisayar yazıcıları satıyorsanız, daha popüler yazıcılardan bazılarını maliyetinizin altında satmayı seçebilirsiniz. Bu hamle için ilk yatırım getirisi negatif olabilir, ancak bu yazıcıların zaman içinde üreteceği mürekkep ve toner satışlarındaki artışla telafi edilebilir.